Fotoğrafta Işığın Büyüsü
Her ne kadar kimyanın işin içine girmesiyle fotoğraf oluşsa da fotoğrafı oluşturan asıl etken elbette ışık. Vizörden yeterli miktarda ışık girmezse fotoğraf oluşmaz, ışığın yaktığı kimyasallar görüntüyü oluşturur. Peki ışığın görevi yalnızca bununla mı sınırlı ? Farklı teknikler ve farklı ışık miktarlarıyla fotoğraf, yalnızca görüntü olmaktan çıkıp bir sanat eseri olabilir mi?
Fotoğraf sanatçılarına ve hatta Picasso’ya göre cevap ; evet!
Sizlere ışık kullanılarak yapılan iki teknikten bahsetmek istiyorum. İlk bahsedeceğim ünlü ressam Picasso’nun da epey aşina olduğu bir teknik; Işıkla boyama.
En basit şekilde anlatmak gerekirse bunun için yapmamız gereken şey enstantane süresinin ya çok uzun olması ya da sonsuz olması ve genel ışık kaynağının olabildiğince az olması. Bu şartları sağladıktan sonra ışık dağılımı oldukça az olan bir lazer ya da küçük bir fenerle şekiller çizerek fotoğrafın, çizdiğimiz ışık ile pozlanmasını sağlamak. Bu çizimler rastgele olabileceği gibi, bilinçli bir resim çizme yöntemiyle de fotoğrafa çok başka bir yön kazandırabilir. Işıkla boyama sanatının en bilinen örnekleri de dünyaca ünlü ressam Picasso’ya ait. Gri tonlarda işlenmiş fotoğraflarda Picasso’nun havaya ışıkla çizdiği çizgiler oldukça meşhur. Genel ışık yeterince kısılmadığı için çizgilerin arkasında onlara yön veren Picasso’yu da oldukça net şekilde görmek mümkün.
İkinci tekniğimiz de Işıkla Çoğaltma
Bu teknikte ışıkla boyama tekniğinden en ayrı yapılması gereken, genel ışığın hiç olmaması. Tamamıyla karanlık bir ortamda enstantaneyi ya uzun süreye ya da en kesin sonuç için sonsuz ayara almak gerekiyor. Aynı nesneyi fotoğrafta çoğaltmak için fotoğraf karesinin iki farklı yerinde nesneyi belirli miktarda bir ışıkla aydınlatmak gerekiyor. Örnek vermek gerekirse ; nesnemiz bir vazo olsun. Vazoyu önce tamamen karanlık ortamda fotoğraf karesinin sağ tarafında olacak şekilde konumlandırıyoruz ve sadece vazoyu aydınlatabilecek lokal bir ışık kullanarak birkaç saniye vazoyu pozluyoruz. Daha sonra ışığı kapatarak tamamen karanlıkta vazoyu bu sefer fotoğraf kadrajının solunda olacak şekilde konumlandırıp aynı işlemi tekrarlıyoruz. Pozlandırma işlemimiz bittiğinde çektiğimiz fotoğrafta yan yana duran iki vazo olduğunu göreceğiz. Işıkla çoğaltılmış tek bir vazo.
Bu iki ışık tekniği arasında benim favorim elbette ışıkla çoğaltma. Bu tekniği insan fotoğraflarında kullanmayı çok seviyorum. Örnekte gördüğünüz fotoğrafta olduğu gibi kendimi ışık yardımıyla farklı yerlerde pozlayarak bir Rönesans tablosu havası yaratmak, çalıştığım alanlardan bir tanesi.
İşte fotoğrafı bir görsel kanıt olmaktan ziyade bir sanat dalı yapan bu ve bunun gibi daha pek çok teknik , fotoğrafçılığa yön vermiş ve pek çok sanatçının sanat tarihine eşşiz eserler bırakmasına vesile olmuştur.
Sadece fotoğrafın oluşması için gerekli olan madde ve materyaller fotoğrafı oluşturmakla kalmamış, ona sınırsız hayal gücü ve sanat değeri katmıştır.